SELİMİYE ASKERİ ORTAOKULU
PİLAV GÜNÜ KUTLAMA ETKİNLİĞİ ( 9 MAYIS
2010)

 

 

Emekli Albay Cenap DURU

 

Selimiye Askeri Ortaokulu 1959 girişliyim. I nci sınıf , 12 nci Kısımdan , yaka numaram : 1038 ..

Geçen yıl , Selimiye’de bir araya gelerek kutladığımız 50 nci yıl etkinliklerini özetlemek üzere /
sizlere 45 Dakikalık bir sunuş yapacağım..

 

 

Selimiyeli öğrencilerin sayısı  ve etkinliklere katılım durumu :

/

Hep merak konusudur : Toplam kaç Selimiyeli var ve  kaç kişi bu etkinliklere katılıyor diye..

Sevgili Ercan ERTÜRETEN arkadaşımızın biraz önce açıkladığı gibi :
Selimiye’de öğrenin gören öğrenci sayısı yaklaşık : 2600 kadar..

Geçen yıl ( 2009 )  -kendileriyle güçlükle irtibat kurabildiğimiz - 394 Selimiyeliden
221’i 50’nci yıl kutlamalarına katılabilmişti.

 

Bu yıl bu sayı arttı : Kendileri ile temas ettiğimiz  öğrenci sayısı 766’ya yükseldi ..
bu yıl   ( 2010 ) Pilav gününe katılan Selimiyelilerin  sayısı  262 oldu.

Aramıza yeni katılan ve bu yıl ilk kez bizimle burada buluşanlar ise: 127 kişi..
Yani bu yıl şu anda salonda bulunanların  neredeyse yarısı ilk kez aramızda katılmış oluyorlar..

Görüleceği üzere ; kendileriyle irtibat kurulabilen Selimiyelilerin  sayısı ,
mevcudumuzun neredeyse 1/3 ‘i kadar..

 

Aramızdan ayrılanların devrelere göre dağılımı :

 

 

Bu güne kadar çeşitli nedenlerle aramızdan ebediyyen ayrılmış olan arkadaşlarımızın devrelere
arasındaki dağılımı ise yansıda görüldüğü gibi :

 

SAO. 1960 (KHO.1965) MEZUNLARI   :   20

SAO. 1961 (KHO.1966)       "                :   19

SAO. 1962 (KHO.1967)       "                :   28

SAO. 1963 (KHO.1968)       "                :   25

SAO. 1964 (KHO.1969)       "                :   18

                  (KHO.1970)       "            :   11

                                     TOPLAM     :  121

 

 

Bugün aramızda bulunan öğretmenlerimiz :

Bu arada , geçen yıl yapamadığımız bir şeyi bu yıl baştan yapalım istedim..Bugün bizimle olan
öğretmenlerimizi sizlere tanıtmak istiyorum..Çoğumuz kendilerini Okul albümünden bulabildiğimiz soluk
resimlerdeki gibi hatırlıyoruz
..Tabii onlarda çoğumuzu okuldaki hallerimizle hatırlıyorlar..

Resim İş  Öğretmeni

 

 

Saynur KIRÇIL

 

Tabiat Bilgisi Öğretmenleri :

 Safiye MENGÜÇ, Ayten SÜEL, Hayrettin YUŞAN

Matematik Öğretmenleri :

 

Murat DEDEOĞLU , Hüseyin DEMİR ve Doğan HAŞHAŞ

 

 

Türkçe Öğretmenleri :

 

Sıtkı BADEM ve Necla BİLENSOY .. Mahmut ÖZTÜRK hocamızda bugün aramızda olacaktı ..
( Geçtiğimiz hafta içinde vefat ettiğinden , artık aramızda değil…) Aziz hatırası gönlümüzde hep yaşayacak..

 

İngilizce öğretmeni :

 

İhsan KARAKUŞ

 

 

Beden  Terbiyesi Öğretmenleri :

 

Münir BİBERCİ , Şevket SÜMER , Yüksel ERDİNÇ   ve Altan CEYLAN

Müzik Öğretmenlerimiz :

 

Jada KOPER , Serdar ÖZTÜRK  ve Önder BALİ

 

Sivil memur :

Türkan ÖZSALTIK

Hüsniye ERENTUĞ ( Tabiat Bilgisi )  , Erdoğan DİNÇER ( Matematik )  , Kemal CİBELEK
( Sanat tarihi ) , Mustafa SULAN  ( İngilizce ) , Doğan GÜZEL ( Matematik/Fizik ) ,
Nusret GÜLAL ( İngilizce ), Fahri ERGÜNEY ( İngilizce )

 

 

Bu bölümde 50 nci yıl kutlamalarında çekilen resim ve video görüntüleri eşliğinde neler yapmışız onları göreceğiz..

 

30 Mayıs 2009 sabahı Selimiye ‘ kışlasında toplanmaya başladık..

Salona geçmeden önce yıllar sonra bu koridora girenler tarihi kışlanın yenilenmiş muhteşem
görüntüsüyle karşılaşınca hayranlıkla duydular..

 

Koridorun girişindeki masada üzerinde isimlerimizin yazıldığı rozetler vardı.bu rozetleri yakalarımıza takdık.
Böylelikle , adını çıkaramadıklarımıza    ‘’ Vayyy  ne haber devre…’’ diye hitap etmek zorunda kalmadık..

 

Daha sonra , bir başka masada duran keplerimizi başımıza geçirdik..

Bu kepler , Nuri AYAY arkadaşımız tarafından tasarlandı ; Alkan BİNİCİ arkadaşlarımızın katkılarıyla ,
 1 nci Or.K.lığı tarafından hazırlanıp bizlere bedelsiz olarak dağıtıldı..

Daha sonra  kendilerini ‘’ Onursal Selimiyeli’’ olarak takdim ettiğimiz 1 nci Or.K. Ergin SAYGUN
komutanımız  kürsüye geldi..Ve sözlerine şöyle başladı :

Org.SAYGUN bizlere çok güzel bir sunuşla Selimiye Kışlasının tarihçesini  ve 1 nci Or.K.lığını
bu kışlaya getiren günleri ve  geçmişini kendine özgü espri anlayışıyla
anlatarak bizleri duygulandırdı.
Örneğin , tören geçişi için kimin tekmil alacağı konusunda şöyle konuştu : …..

 

Orgeneral Saygun , ayrılmadan önce , öğretmenlerimizi sahneye davet ederek kendileri için hazırlanan
 anı plaketlerini teker teker dağıttı..

 

Daha sonra kürsüye ben geldim ve SAO ‘nun kuruluş öyküsü ve anılarını sunmaya başladım…

 

 

O günlerde kışla 8 inci Tümen tarafından büyük kısmıyla henüz tahliye edilmiş…
Kışlada halen 53 üncü Piyade Alayı mevcut. Kışlanın kuzey cephesini ‘’İnhisarlar idaresi ‘’ işgale devam ediyor..

Bu unsurların tahliyesi , biz okuldayken , 1960 yılında ancak tamamlanabildi

 

 

Yıl 1959..

Kurmay Albay Ferit ERDOĞAN, İstanbul’da ‘’Yüksek Kumanda Akademisi ‘’ öğretmeni iken
 3 Ağustos tarihinde Selimiye Askeri Ortaokulu Komutanlık görevine atanıyor…
Daha yarbay ..30 ağustosta albaylığa terfi ediyor..

Komutanlık makamı : kışlayı terk eden 8 nci tümen komutanının odası..Eşya olarak sadece :
 53 üncü Alaydan getirilen eski bir masa ve birkaç restoran sandalye’si var..
Odanın elektrik tesisatları sökülmüş..Perde de yok.
çıplak duvarlarında çivil artıkları ..

Okul Kumandanımız..işte bu şartlar altında göreve başlıyor..

 

 

Bizler o günler de sağlık muayeneleri için Haydarpaşa , Gümüşsuyu, Kasımpaşa Deniz Hastahanelerindeyiz...

Müracaat fazla..15.000 kişi..

Muayene sırasına mesai başlamadan önce sabahın erken saatlerinden itibaren giriyoruz..

Yaz günleri..Bir doktor izine ayrılmışsa , elimizde sağlık raporu doğru diğer hastahaneye..

Ben şahsen , göz muayenesi için 3 hastahane dolaştığımı hatırlıyroum..
Bazı aileler bu sıkıntılara dayanamayıp, muayene aşamasında çocuklarını okula yazdırmaktan vazgeçtiler..

 

 

Sağlık muayenelerinden geçenleri Kuleli Askeri Lisesine mülakat için çağırdılar..
Daha sonra , yazılı ve beden eğitimi sınavına katıldık..

 

 

Kuleli’deki Beden eğitimi sınavı , bugün ekranda göründüğügibi yapılıyor..

Ama , bizler o tarihre okuulun arka bahçesindeki toprak zeminli futbol sahasındayız..
Üç-dört tur atılacak..Eşofman , spor ayakkabısı hak getire.
Bağışlayın : Don fanila , yalın ayak koşturdular bizleri..



Giriş sınavlarından önce bizlere ‘’İmtahan giriş belgesi ‘’ olarak yansıda görünen bir kağt verilmişti ..

Belgenin altında şöyle bir ifade var :

‘’ ..yukarıda kimliği yazılı öğrenci imtahana girmek için gerekli şartlara haizdir..’

Bu şartların neler olduğu yazılı değil ama sağlık yönünden uygun şartları taşıdığımız kastediliyor galiba..

 

 

İlk yıl giriş sınavını  kazananlar :

İlk yıl müracaat eden  15.000 adaydan :

I nci sınıflara    : 1091

II nci sınıflara   :   412

III ncü sınıflara :   372 olmak üzere

 

Toplam             : 1875 kişi ( Kuleli ve Erzincan’dan gelenler dahil ) alınacaktı. 

 

 

Giriş sınavlarını kazanmış olsak bile,  hakkımızda yapılacak Güvenlik soruşturması’ndan geçmemiz yani :  

mahalle karakollarından yapılacak ‘Gizli tahkikat’ sonucunda

’’ temiz raporu’’nun gelmesi gerekiyordu..

 

Sınavları kazandığımızı kabul yazısıyla öğrendik..

Kabul yazısında :

’’mecbur olduğu vesaiki tam olarak komisyonumuza verdiğinden….
okulumuza kabul edildiğini bildirir mazbatadır
. ‘’ ifadesi yer alıyordu..

Mazbata ..Sanki millet vekili seçimini kazandık....Mazbatamızı aldık..

 

Bizlerden ayrıca  noterden onayllı bir yüklenme senedi ( Taahhütname ) getirmemiz istenmişti..

Her aile çocuklarının  okuldan atılması  halinde cezai müeyyide olarak : 9.000 tl ‘lik bir tazminatı
ödemeyi kabul ediyordu..Tabii bunun için bir kefil de bulmak zorundaydık..

 

Peki bu yüklenme senedinde bizlerden neleri taahhüt etmemiz istenmiş :

·         öğrenci iken evlenmeyeceğimi

·         saralı, uyku halinde gezme, bayılma, marazi çarpınma hastalıklarına müptela bulunmadığımı

·         sidikli olmadığımı

beyan ve taahhüt ederim….

         Yani , 12 yaşındayız.

         Tamam korkudan veya başka nedenlerle altımıza ettiğimiz olmuştur  da..

         Bu evlenme işini nereden çıkardılar..

         Erzincan’dan gelenler arasında evli olanlar varmıy dı acaba ??

 

Gelirken şu belge ve malzemeleri okula getirmemiz istenmişti   :

Belgeler :

1.    Noterden tasdikli taahhüt senedi

2.    Tasdikname

3.    Nüfus hüviyet cüzdanı

Beraberimizde getirilecek malzemeler olarak :

1.    Eşofman ( yada 75 lira)

2.    Beyaz lastik ayakkabı

3.    İki adet beyaz atlet fanila

4.    Kırtasiye malzemesi ( yada 30 lira)

 

…engeç 31 Ekim 1959 Cuma günü okulda olmamız gerekiyordu..

 

Okula kaydolan öğrencilere resimli ‘’ Askeri Öğrenci Hüviyet Cüzdanları ‘’ dağıtıldı..

Hüviyet cüzdanlarında adet üzerine :

 

..bu vesika öğrencinin okulla alakası baki kaldığı müddetçe kullanılır.
Okuldan ayrılanların kullanması Yasaktır !!
deniyordu ya :

Kadere bakın , bu tarihi vesika müzemize ‘’Okuldan ayrılan bir arkadaşımız
‘’Hami GERÇEK ‘’tarafından armağan edildi..

 

Ekim ayının sonunda sevinç ve heyecanla okula geldik ama , nizamiye kapısından geri çevrildik..…

Okul altyapısı henüz öğretim için hazır olmadığından bizlerin 16 Kasım günü tekrar gelmemiz istendi...

İşe bakın..Yurdun her tarafından gelenler var..İstanbul’da kalacak yeri olmayanlarda...
İki hafta sonra tekrar gelmek için memleketlerine dönmek zorunda olanlar var..

 

İlk katılanlar öğrenciler:

 

Ama , istisnai durumlarda olmuş..

Halil KALAYCI  ( E.Tuğg. , şimdi aramızda ) Kıbrıslı iki öğrenci ile birlikte  okula ilk gelen öğrenci…
Elinde küçük bir bavul ve cep harçlığı ..Ailesi yanında olmadığı için memleketine geri dönemiyor..

Okul Komutanının talimatıyla  Kuleli Askeri Lisesi ne gönderiliyor ve revirde  misafir öğrenci olarak
okul açılıncaya kadar ağılanıyor..

 

 

Okulumuz 16 Kasım 1959 Pazartesi günü açıldı :

 

Sonunda : Çoğumuz 15 Kasım Pazar günü okula geldik… Okulumuz 16 Kasım 1959 ,
 Pazartesi
günü açıldı.ama ;  okula katılımlar kasım ayı boyunca aralıklı olarak sürdü..

 

 

Kıyafetlerimiz:

Bizlere dağıtılan ilk kıyafetler : Amerikan  Ordusunun kendi askeri öğrencileri için
2 inci dünya savaşı yıllarında hazırlanmış olan öğrenci kıyafetleri:

Haki renk dik yakalı kopçalı mont ve pantolon, kayık kep ve kösele tabanlı botlar ..

Batlle-dress olarak adlandırılıyor..

Bunları askeri yardım olarak alınmıştık....Şimdi bu kıyafetlerin örnekleri müzemizda sergileniyor..

Son sınıflar ise ayrıcalıklı ..Onlar şapkalı harici elbise giyiyorlar..

( Resimdeki Tahir ALDEMİR ağabeyimiz , bugünlerde ikinci by-pass ameliyatı için hastanede ,
kendisine acil şifalar diliyoruz )

 

 

Fotin uymazsa ; iskarpin….Çoraplar evden..

Bize dağıtılan fotinlerin çoğu öğrencilere uymadı..

Bu nedenle  geçici olarak sivil iskarpin , hatta  lastik ayakkabı giymek zorunda kalmıştık..

Tabii beyaz çoraplar  da evden ..

 

Erzincan’dan gelenler :

Okula ilk yıl başlayanlar arasında Erzincan Askeri Lisesinden gelen öğrenciler de vardı ..
Yaşları da bizden büyük....Okuldaki kayıtlara bu görüntüleriyle  geçtiler..

İşte ‘’kriminal sabıkalı’’  gibi görünen  bu ağabeylerimiz , acemilik dönemimizde , 
zaman zaman bizlere dayak zoruyla  kendilerini saydırmak istediler..

 

 

İlk ayrılan öğrenciler :

 

Onlar Erzincan’dan geldiler ama nedense  Kuleli ‘den gelen  beklemeli öğrenciler
2 inci Zırhlı Tugay’dan ödünç(!) olarak alınan bir GMC ile- Haydarpaşa garına oradan da trenle Erzincan’a gönderildiler..

Okulumuzun teşkilat ve eğitim kadrosu:

İlk günlerimiz böyleydi..

Peki , Okulda bizleri yönetmek ve eğitmek üzere kimler bekliyordu..Onları da kısaca hatırlayalım..

 

 

Okul karargahı :

Komutan muavini P.Yb. Rüstem TANAÇ komutasında asker ve sivil personelden oluşuyordu.

 

Öğrenci Grup Amirliği

 

Öğrenci Grup Amirimiz P.Yb. Abdullah Özer …

 

 

Sınıf Amirlikleri :

 

1959 – 1962 yılları arasında okulumuzda 3 sınıf mevcut : .

 

   

 

1 nci sınıf amirliği :

P.Yb. Şerafettin BAŞEREN ; 

P.Bnb.M.Ali ÖZCAN                                             

P.Bnb. Muharrem CANTEZ

 

 

2 nci sınıf amirliği :

 

P.Yb. Akif ALTAN

P.Bnb.Kamuran BERKMAN             

P.Bnb. Burhan BERK ( hayatta , ancak sağlık nedeniyle katılamadı )

 

 

3 ncü sınıf amirliği

 

Sv.Bnb. H. SİLAHÇIOĞLU

P.Bnb. Rıza AKLOM

Kd.Bçv. Haydar YAZGAN

 

 

Geçen yıl öğretmenlerimizin tümünü görüntülemiştik..Ancak ,
 bugün Öğretim Başkanlığı kadrosundaki personeli hatırlatmakla yetinmek zorundayım..

 

Okulun dinamik ve genç öğretim kadrosunun başında , örnek bir yönetici olarak öğretmenlerin ve
öğrencilerin saygı ve sevgisini kazanmış bulunan ,Öğt. Alb. Murat KIRKPINAR vardı..

 

Öğt.Bnb.Remzi ŞANLI ..Aynı zamanda Biyoloji öğretmeni..

İlk müfredat programını hazırlıyor. Mezuniyet törenlerimizde en ön saflarda koşuşturuyor. .

Hiçbir dersin boş geçmemesi için öğretmenleri dikkatle planlıyor..Ama o kadar meşgul ki kendi
derslerine girmeyi unuttuğundan o dersler boş geçiyor
..( Oğlu Volkan ŞANLI  şu an aramızda..)

 

 

50 yataklı hastane ünitesi için yer olarak Florence Nightingale’ in tarihi odasının bulunduğu
Kuzeybatı kulesinin altındaki odalar seçildi…İlk doktorumuz Ütğm. Nail MAZICI, ilk hemşiremiz ise
Leman CUMHURCU..
Bağırsaklarında kurt olanlardan ‘’ tenya’’ örneği almak için bizim peşimizden elinde lazımlıkla
helaya  koşuşturan şefkatli Leman Hemşire.. Şimdi kim bilir nerelerde..

 

 

İlk sınıflar 60’şar kişilik olacak, ileriki yıllarda sınıf mevcutları 40 ‘a kadar düşürülecekti…

 


Bu yansıda da ailelerimize göstermemiz için bize verilen karnemizin bir örneğini görüyorsunuz.

Bu karnede velilere şöyle bir yazı gönderilmiş :

‘’ Velisi bulunduğunuz öğrencinin , daima iyi çalışması ve yetişmesi için okul idaresince gerekli tedbirler
alınmış bulunmaktadır. Durumunun sizce de tetkiki ile bu işte daima müzahir olmanız için her
vesile ile kendisine sık sık öğüt verici ve teşvik edici mektuplar göndermenizi ...rica ederim’’


Yansıda Orta Okul mezuniyetimizde bizlere dağıtılan diplomanın bir örneğini görüyorsunuz..

‘’devlet ortaokul imtahanını başararak diploma almaya hak kazanmıştır..’’ diyor..

Yani , Ortaokulu bitirirken bile  ayrı bir sınava girdiğimiz anlaşılıyor..

 

Okulun imkansızlıklarına rağmen sportif alanda da faaliyetlerimiz ve başarılarımız  oldu..
Şimdi onları hatırlıyalım.

 

 

Kapalı spor salonumuz yoktu ...

İyi havalarda , beden eğitimi derslerimiz , okulun güneyindeki açık alanda icra edilirdi..Resimde ,
Yapılı vucudyla görünen Yüksel hocanın yanında bizler ne kadar çelimsiz görünüyoruz..

 

Bu da şimdiki halimiz..Şişman , yaşlı ve yorgunuz..Arka sırada takım elbisleli görünen Altan CEYLAN hoca hariç…

 

 

Okulun ilk Beden Eğitimi Öğretmenlerinden Ütğm. Münir BİBERCİ önderliğindeki okul atletizm
 takımı katıldığı ilk yarışmada ( 12 Mart 1960 ) Haydarpaşa-Bayrampaşa parkurunda  Orta Okullar arasında 2 inci olmuştu

Resimde sol üst köşede görünen Arap Selo ( Korgeneral Selahattin UĞURLU )

 

Bu başarıyı takiben Yılmaz ÖZKAN arkadaşımız, 29 Kasım 1960 tarihinde yapılan ‘’ sürat koşusunda
‘’  100 ve 200 m koşularında  birincilik alarak Okulumuza ilk şampiyonluğu kazandırdı..

 

Bu resimde başarılı Okul Basketbol takımımızı görüyorsunuz..

Başlarında öğretmenleri Altan CEYLAN ..

Basket takımımız Ortaokullar  ve hatta Askeri Liseler arası yarışmalardan kupalarla dönmüştü.

O takımdan şu anda aramızda yalnızca Atalan BAYRAKTAR var..

 

 

Selimiye Askeri Ortaokulu eğitime başladığında bir okul marşımız yoktu..

 

Söz ve müziği Serdar ÖZTÜRK tarafından hazırlanan ve Selimiye Marşı, ilk kez 26 Eylül
 1960 tarihindeki İlk Diploma Törenimizde çalındı…

Selimiye marşının orijinal bestesi  Serdar ÖZTÜRK imzalı .

Tarih 22 Ekim 1960.

Bu belge  arkadaşımız Hami GERÇEK tarafıdan bu güne kadar saklanarak Okul Müzesinde sergilenmek üzere armağan edilmiştir....

 

 

 

Bazı günler  aileler de öğlen yemeğine davet edilirdi..

Menü genellikle : . Tavuk , tavuklu pilav , üzüm hoşafı..

İşte resimdeki Noyan UMRUK  ve yakınları..

Yemek bedava demişlerdi ya ..

Yanındaki davetlilere bakalım : Annesi , teyzesi , yengesi ;  ilk kez o gün tanıştığı kuzeni ;

 amca ve dayıda var ama onlar  resim çekilirken engel olmamak için o sırada yana çekilmişler..

Masanın yan tarafındakilerde- Noyan inkar ediyor- ama Ortaköy dereboyundan  komşuları..

 

Peki bize dağıtılan yemekler nasıl hazırlanıyordu ?

Mutfakdan başlarsak : Kazanımıza giren etlerden bahsedelim..

Bizlere verilen etler  Marshall yardımından gelen 1945 USA  damgalı etler ve 47 doğumlu  hindiler ..

Yani yediğimiz etler  bizlerden daha yaşlı..

Bu gün onları da arar olduk..Malum et fiyatları )

 

Peki bu etler , tavuklar soframıza nasıl geliyordu..

Karavana ile tabii..

Hani ,manga çavuşumuzun ‘’ Birinci hak , ikinci  hak diye kepçeyle yemek dağıttığı karavanalarlar..

 Bu arada :  sofraya geç gelen öğrencileri muzipçe cezalandırmak için o kişiye ayrılan yemek diğerleri tarafından

yenir veya saklanırken  üzerine zeytin tanelerinden oluşturulan bir dize ile ‘’ Amuda kalktın’ diye  yazılırdı…

 

Çarşamba günleri, velilerin öğrencileri ziyaret günüydü

 

O zamanlar okulun bahçesinde derme çatma bir ses yayın sistemi var..

Okul nizamiyesine ziyaretçiler geldiğinde , kışlanın her bir yanına dağılmış bizlerin kulağı hoparlörde..

kapıdaki görevli erin bize seslenmesini heyecanla beklerdik :

‘’ Canip DURİ ,Canip DURİ ziyaretçi var, acele nizami kapı gel…’’

Bu arada : evlerden getirilen çeşitli yiyeceklerin, evci-bekar ayrım gözetilmeksizin aramızda paylaştırılması adettendi..

Bu görüğünüz ilk maaş bordromuz..

Karton kağıda basılmış…

Aldığımız maaş da 187 kuruş..Harca harca bitmez..

 

Peki , bu bordro ile hangi istihkakı  vermişler diye bakalım :

·         Harici-dahili elbise

·         Harici-dahili fotin !! Kundura daha ortalıkta yok..Bize Fotin giydiriyorlar..

·         Yün ve tire fanila..Yün ve tire fanilalar çok kıymetli , babalarımıza verdik onları..Sıcak tutsun diye..

·         Kısa don ( Uzunuda vardı ama amerikalılara göre yapılmış : içine giren kaybolduğu için , bizlere  sonradan Harbiye de verildi..) 

·         Bel , kemeri , eldiven tamamda

·         Frenk gömleği. Ne ola ?  Sanki tanzimat dönemi Osmanlı zabitiyiz..Frenk gömleği giydiriyorlar..

·         İstihkak kartında ‘’Bornuz’’ da var ama ne olduğunu bilen yok..hiç dağıtılmadı zaten..

·         Tabii birde çizgili pijama..

 

Bordonun altında ki imza ‘ Cengiz ÇİTLİ’nin..El yazısıyla yazmış : 16 kalem malzemeyi teslim aldım diye..

 Hepsini de bugüne kadar saklamış..

Bordroyu da ondan aldık..Şimdi müzede sergileniyor..

 

 

         Rahmetli Komutanımız , çocuklar çikolata sever ..Bunlara çikolata dağıtalım demiş ama ,

         levazımdan itiraz gelmiş ..İstihkak kanununda yok diye..

         Erzak listesine çikolaya’yı da dahil etmek için aylarca yazışma yapılmış..

         Milli Müdafa Vekaleti , Maliye , Defterdarlık , iç tedarik derken istihkak çıkmış..

         İşte her hafta izine çıkmadan önce dağıtılan Golden marka bar şeklinde çikolata nın hikayesi bu..

         Öyle her sıraya girene değil..Zimmetle teslim edilirdi..

         Bir arkadaşım anlatmıştı..Bizlerde biri hiç  çikolata yememiş..

         Neden dokunuyormuymuş diye sordum..

         Hayır dedi , ‘’Korkudan’’ almazmış..

         Meğer , sınıf subayımız Muharrem CANTEZ çikolata dağıtım sırasından dönenleri kontrol edermiş ;

          cebinden çift çikolata çıkanları evire çevire benzetirmiş....İ

         şte bu arkaşımız da neme lazım bir kazaya uğramayayım diyerek hiç sıraya girmemiş..

 

Başlangıçta hiç bir eğlencemiz yok..

Sinema salonumuz henüz yapılmamış..

Bir baraka var ama , aileler geldiğinde bir kaç film oynatılmış  o kadar..

Ama , teknoloji meraklısı bir kısım arkadaşımız, kibrit kutusuna sardıklar telleri su borularına bağlayıp

portatif radyo haline getirmişti ya  , özellikle naklen maç yayınlarında , sıra bize gelinceye kadar az mı  kuyrukta bekledik..

Perdede gördüğünüz ise , o zamanın ithal radyolarından biri ..

Hami GERÇEK kullanmış..Şimdi müzemizde , sessiz sakin sergileniyor..

 

Kışla aydınlatılıyor:

O sıralarda kışlanın elektrikleri kesik…

Nöbetçi Subayları erat yoklamasını el fenerleri ışığında yapıyorlar…

Kışla ilk elektriğine 9 Eylül günü kavuşuyor…

Kışlanın önce batı, daha sonra güney ve doğu cepheleri ışıklandırılıyor..

Daha sonra da 12 Ağustos 1961 tarihinde Kulelerimiz o zamanın Valisi Refik TULGA Paşa’nın yardımlarıyla aydınlatılıyor..

 

 

Bu arada , kışlanın tarihi çeşmeleri de teker-teker yenileniyor, mevcutları onarılıyor…

Orta bahçedeki tarihi çeşme halen yerinde duruyor..

Koğuşlarımız :

50-60 kişilik koğuşlarda kalıyoruz..

Koğuşlar kışlanın batı cephesindeydi..Topkapı Sarayı manzaralı..

Zemin ahşap ..Böceklenme olmasın diye sıklıkla ziftlenir..Sobayla ısınırdık..

Gece nöbetine kalkardık sırayla..

Helalar koridorda..

 

 

Karabela :

İşte bir arkadaşımız ,öğrencilerin harçlıklarına göz koyuyor..

Koğuşlardaki kimi yatakların içine  ‘’ Yastık altına para bırak ‘’ yazılı kağıt parçaları bırakıyor..İmza :Karabela..

 

Karabela korkusu :

Bu tehdide pabuç bırakmayalarda oluyor..Ama ngece koğuştan helaya çıktıklarında bir sürpriz bekliyoor..

Hayalet kılığında ‘’Karabela’’

 

Karabelanın eşgali:

 

Karabela , görenlerin anlattığına göre : Hayalet kılığında , gözlerinden renkli ışıklar çıkan ,

 pabuçlarının altında yay  olan , zıpladığında bahçeden 3 ncü kat penceresine kadar uçan korkunç bir şey..

Hatta , bir gece , kime niyet , kime kısmet , o gece nöbetçi olan  rahmetli Feriha Öğretmen’in önüne çıkmış..

söylentiye göre , kadıncağız , dehşetli korkmuş ve ağlayarak  en yakın bir odaya sığınmış..

 

 

Karabela teşhis edilir...

Neden sonra , Komutanlıkca görevlendirilen Öğretmenlerimizden  Yzb. Faruk ÇAĞLAYAN,

Karabela’yı el yazısından  teşhis ederek kendisini bulmuş..

Söylentiye göre bu arkadaşımızın ablası okulda görevli bir sivil memur olduğundan bir ihtarla

 paçayı sıyırmış  ve bu efsanede böyle sona ermiş..

( Türkan abla , siz o sivil memur değilsiniz ..Biliyoruz…)

 

Unutamadığımız arkadaşlarımız :

Okul yaşamında unutamadığımız kişilikler vardır..Saymakla bitmez kuşkusuz..Ancak burada birkaç kişiyi hatırlayalım

 

 

…birebir Mehmet’in hikayesi..

 

Bir ...bire bir mehmedimiz vardı.. Künyesi : 1 nci sınıf , 1 nci kısım , 1 numara..

numaralar boy sırasında göre verildiğinden okulun en küçüğü  birebir mehmet..

ilk günler..bir gece birebir mehmet yatağından ağlayarak uyanıyor.korkmuş mu ne..
annesini istiyor..sustur susturabilirsen..

yedeksubaylardan biri nöbetçi subayı..çaresiz kalmış..sen tut birebir Mehmedin elinden ,

gece yarısı komutan lojmanının kapısını çal..

Lojman o zamanlar  sonradan mahfel olarak kullanılan bina , hemen kışla çıkışında...

komutan dahil bütün aile kapıda..’’vah yavrum ‘’ diyerek içeri aliyorlar..

Komutanımız şu anda bizimle bereber olan oğlu Cenk’e ‘’kalk o yataktan içeri salona geç , yerini Mehmede vereceğiz’’ diyor..

birebir Mehmet o geceyi komutanın lojmanında geçiriyor..

,İşte böyle bir şefkat ve sevgi ağı bizleri o günlerin sıkıntılarından çıkardı...

 

 

....tek yumurta ikizleri..

Unutamadıklarımız arasında ikizlerimizde var..örneğin 1 nci sınıfların maskotu 703 ve 704  ‘’Yener – Şener ‘’ kardeşler..

hani birbirlerinin yerine sınava giren tek yumurta ikizlerinden..

şimdilerde bile onları ayırmak zor..

biri kara pilot , diğeri muhabere albay oldular ..şimdi aramızdalar..

 

Bizi üzen anılarımızda var…

Okuldayken hayatını kaybeden iki arkadaşımız oldu. 

259 Fethi SELÇUK , arka bahçede top oynarken duvardan düşerek ölmüştü..

755 Ertuğrul KAHRAMAN’ ı ise hastalıktan kaybettik ..

Bu küçük kardeşlerimizin Duvardibindeki mezarlarını  her izne çıkışımızda ziyaret ettik..

Eğitim-Öğretim dönemindeki gecikmelerden ötürü Diploma Törenleri Eylül ayı sonuna doğru yapılabildi..

Resimdeki Metin AYDEMİR.. Talat AYDEMİR’in oğlu..Daha sonra Kuleli üzerinden Hava Lisesine gitti..

Dönemin Kuvvet komutanı ‘’ Bu oğlan ilerde babasının izinden gider ‘’ dediği için okuldan atıldı..

Şimdi mimar , Datça’da yaşıyor..

Bu günlerde babasının anılarını yayına hazırladığı için aramıza katılamadı..

 

Soldaki resimde Dursun Ali ÇALIMLI , Okul Komutanından ‘’ En başarılı kısım ‘’ flamasını alıyor..

Okul birincilerimize gelince :

İlk okul birincimiz   Adil NORGAZ 1960 yılında,

sonraki yıllarda ise Ercan ERTÜRETEN (1961) , Hikmet ERGİN ( 1962 ) Tevfik KARAÇAYIR  ( 1963 ) de okul kütüğüne gururla çivi çakmışlardı… 

 

Okul yıllığının hazırlanması :

1960 yılında ilk mezunlarımızı vereceğimiz sırada  Sv. Bnb. Hikmet SİLAHÇIOĞLU’ nun aklına bir okul albümü hazırlamak geliyor..

Elimizde ki tek album : Öğrencilerden oluşturulan bir ekiple birlikte Okul Fotoğrafçısı olan Engin ARINMIŞ’ ın
çalışmaları ve arşivinden desteklenen resimler ile oluşturuldu ve

o tarihlerde  okulda bulunan öğretmen ve öğrencilere - o da gecikmeli olarak – dağıtıldı..

Bu çalışma ne yazık ki takibenden yıllarda tekrarlanamadı…

 

Selimiye Broşürü :

Bu arada , okul tarihçesini ve bu  sunumu hazırlarken tek yazılı kaynak olarak ‘Selimiye 1959–1961’ başlıklı broşüden yararlandım..

Bu broşürde okulumuzun kuruluşu ,  kısa tarihçesi ve görevli personelin tanıtımı ve anılar yer alıyor..

Sevgili Öğretmenimiz Serdar ÖZTÜRK’ ün emek ve katkılarıyla hazırlanmış..

Kendisine Selimiyeliler adına huzurlarınızda minnet ve şükranlarımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum..

 

Okulumuzun kapanış öyküsü konusunda elimizde ne yazıkki fazla bir bilgi bulunmuyor..

Muh.Bl.K. İsmail H. HACIPAŞALIOĞLU’ nu okul kapandıktan sonra , okulda kalan eşya ve malzemelerin

çeşitli askeri birlik ve kurumlara dağıtılmasında bizzat görevlendirildiğini biliyoruz sadece..

Resimde okulun kapanışından önce öğretmenlerin son topluca çektirdiği resmi görüyorsunuz..

 

Selimiye Askeri Okulu web sitesi

Geçen yıl , son olarak Selimiye’liler web sitesinden söz etmiştim..

Selimiye Askeri Ortaokulu web sitesi bir  “anı sitesi” olarak arkadaşımız Berker BARÇAK tarafından hazırlandı.
Bu web sitesinde Okulla ilgili anılarımızdan , arkadaşlarımızın gönderdiği tüm resimler paylaşılabilmektedir..

 

Selimiye web sitesinin  tüm Selimiye’lilerin katkılarıyla  , okulla ilgili anılarımızı sonsuza kadar taşımasını temenni ediyoruz.

 

Bu vesile ile Berker BARÇAK kardeşimize , tüm arkadaşlarım adına minnet ve teşekkürlerimizi ifade etmek istiyorum..

 

 

50 nci yıl kutlamalarından özet görüntüler :  

Selimiye Askeri Ortaokul tarihçesi ve anıları takdimini müteakip , bu salondan ayrılarak orta bahçede toplandık..

Orta bahçede tören geçişi

 

Tam 50 yıl sonra, gönlü genç savaş gazisi veteranlar gibi, yıllar önce ortasında top koşturduğumuz bahçede,
  bandonun önünden çakı gibi dimdik uygun adım tören geçişimizi yaptık…

 

 

Sonrasında , orta bahçedeki anıtın önünde  toplu resim çektirdik …

 

 

Öğle yemeğinde karavanaya kaşık sallamak üzere masalarda yerimizi aldık..

Selimiye müzesi programın en çok ilgi çeken kısmı oldu..

SAO müzesinin yeni hali.

 

SAO müzesinin yeni halini bugün göreceksiniz…

Sayın Ordu Komutanımızın emirleri ve özverili personelinin katkılarıyla bir anı köşesinden
beklenebilecek en güzel yaratıcılık örneği haline geldi..

Bu kışlada 6 ay gibi kısa bir süre kalan Florance Nightingale müzesi ise artık tarihdeki yerini
 ve ziyaretçilerini başka bir müze ile paylaşacak…

 

 

Hatıra korusunun açılışı

Kışladan ayrılmadan önce , son olarak Selimiye’liler hatıra korusunun açılışını yaptık…
bu hatıra korusunun yaratılmasında büyük emekleri olan Alkan BİNİCİ arkadaşımızın emeklerini şükranla yadedeceğiz..

 

 

FOE akşam yemeği programı :

 

FOE’n deki akşam  yemeğimiz yansıdaki sıraya göre programlandı..

      Açış konuşması

       Kutlama telgrafları

       1 nci Or. Görevilerine plaket takdimi

       M.DEDEOĞLU hocamızın konuşması

      Yemek ve dans müziği

      Serdar ÖZTÜRK ve Önder BALİ’ yle unutulmaz dakikalar

      Marşlar

 

Sedar ÖZTÜRK ve Önder BALİ hocalarımızın bizleri duygulandıran sözleri..

Gecenin en unutulmaz bölümü kuşkusuz müzik öğretmenlerimiz Serdar ÖZTÜRK  ve Önder BALİ

ikilisinin muhteşem programları oldu..Sevgili hocamız  programına başlamadan önce bizleri duygulandıran şu sözleri söyledi….

 

 

…ne kadar güzel hoş..anları birlikte paylaştık :

O gece aramızda olanlarla  şu güzel anları paylaştık

 

 

Selimiye marşı :

Gecenin sonunda ,Selimiye marşını  belkide bu güne kadar en anlamlı ve güzel bir şekilde ve
üstelik söz ve müziğini yaratan sevgili hocamız Serdar ÖZTÜRK’ün eşliğinde topluca söyledik…
Şimdi de  bu görüntüleri ekrana taşıyorum..

Kuleli Askeri Lisesi gezisi görüntüleri

Takdimime burada son verirken sizleri geçen yılki kutlamaları son günü Kuleli Askeri Lisesine yaptığımız
gezinin görüntüleri ile başbaşa bırakıyorum :