Emekli Tank Kd. Alb. Nejat Öztemizel.

 

 

                      Değerli  Komutanlarım, hanımefendiler ve tüm Selimiyelileri sevgi ve saygı ile selamlıyorum

                      Ben de sizlere bugün üç kısa anımla katkıda bulunmaya  çalışacağım. Pek çoğunuzun bildiği gibi hasbelkader Selimiye Askeri

Orta Okulunun Fifre takımı şefi olarak tanınıyorum.

 

                      Doğal olarak İlk anım fifre takımının kuruluşu ile ilgili olacak. Okulumuzun açılışı ve öğretime başlamamız malumunuz olduğu üzere oldukça problemli olmuştu ancak çok kısa bir süre içinde o zamanki komutanlarımız sayesinde bütün güçlükler aşılmış

okulumuz  o dönemler için emsali bulunmayan bir öğretim müessesi

haline getirilmişti. Boş zamanlarımı hep bando malzemelerinin konulduğu depo ve yeni kurulan müzik odası etrafında dolaşarak geçiriyordum.

 

Bir gün Abdullah Uygur başçavuşun dikkatini çekmiş olmalıyım ki beni yanına çağırarak elime fifreyi tutuşturdu üfle bakalım dedi daha önceleri şişe üfleyerek ses çıkarmayı bildiğim için

rahatlıkla sesler çıkardım onun da çok hoşuna gitti. Seni kurulacak takımın şefi yaptım , hadi git kendin gibi arkadaşlar bul getir dedi. Ben de yetenekleri önce kendi sınıfımdan başlayarak ikna etmeye çalıştım .

 

Sevgili Ali Aydın, Ali Haydar Yedek , Oktay Aldoğan  bu ekibin önde gidenleri oldular.Bu arada 1959 girişli üst sınıflardan

bazı çocuklar da bu ekibe girmek istediler ama ben küçük sınıf olduğum için pek de arzulu olmadılar.

Dolayısı ile bücürler ekibi komple birinci sınıftan oluştu.

Bu konu şu anda müzemizde bulunan kayıtlar içinde biraz daha değişik olarak yayınlanan bir makale içinde yer almaktadır.

 

 

 1961 yılı 10 Kasımıydı sabah okulda Atatürkü anma törenleri yapılmış ve tören bitiminde sınıflarımıza girmiş ve derslere

devam ediyorduk teneffüs arasında alelacele sınıf subaylarımızın emriyle fifre takımı toplatılmış ve bizim için tahsis edilen özel dershanemizde bir araya getirilmiştik. Takımımızdan o gece Üsküdardaki Sunar sinemasında yapılacak anma törenlerinde cenaze marşı çalmamız isteniyordu.  Abdullah başçavuş tahtaya

notalar yazmış göbeğini hoplata hoplata zıplıyor notaları takip ederek marşı çaldırmaya çabalıyordu hiçbirimiz doğru dürüst nota filan bilmiyoruz üstelik marş akşama yetişecek. Bu arada bandodan

bir korno bir adet bas ve 2 kişilik perküsyon ekibi ile toplam dört personel takviyeye geldi akşam üzeri geç saatlere kadar çalıştık.     

                          Akşam yemeğimizi yedikten sonra Sunar sinemasına giderek cenaze marşını müteakip kendi marşlarımızı de başarı ile

çalmış büyük bir sükse yapmıştık.

 

 

 

                    Üçüncü anım ise Sevgili hocamız Önder Bali ile ilgili.

                    Okulumuzun müzik salonu kurulmuş içine piyano ve bir

takım müzik aletleri konmuştu gözüm hep vitrindeki  trompete takılıyordu Önder hocama  trompet çalmak istediğimi söyledim. Beni

hiç kırmadan zimmetle trompeti teslim etti  . O günden sonra muvazzaf kara subayı olarak mesleği dışında trompet çalan birkaç

kişiden biri oldum.

 

Sevgili Sabahattin Sakman , Çağlar Apay ve Cesi

ye buradan sevgilerimi gönderiyorum .

                  

 

 Saygılarımla.